18 günlük bebeği olan daha evleneli 1 yıl olmuş bir tanıdığı kaybettik 2 ay önce. sadece 25 yaşındaydı. şahsen tanışıklığımız olmamasına rağmen dedemin vefatından daha çok üzüldüm diyebilirim.
daha doğrusu insan hangisine üzüleceğini şaşırıyor.
kızına doyamadan 25 yaşında hayata veda eden babaya mı?
babasını 18 günlükken kaybetmiş hiç hatırlamayacak olan ufacık bebeğe mi?
yoksa eşine doyamadan bebeklerinin ilk adamını sevdiği adamla görmekten yoksun kalan gencecik kadına mı?
çok zor hz. allah kimsenin başına vermesin.
bazen yaşlanıp onun bunun eline kalacağıma erken ölüp kurtulayım diyorum.
9
+
-entiri.verilen_downvote
genç yaşta ölmek;
ölenin kendi evladı olduğunu bilmeyip "allah yardım etsin çok acı." diyen bir baba bırakmak.
diğer yavrularıyla kendini teselli etmeye çalışan hiç göz yaşı kurumayan bir anne bırakmak.
"kurtaramadım!" diye ağlayan, hep vicdan azabı ile yaşayan arkadaşlar bırakmak.
"sevgilin var mı?" adlı soruya "evet sevgilim var, cennette." diyen bir sevgili bırakmak.
9
+
-entiri.verilen_downvote
mezarlıkta 2017'de ölen 2000 doğumlu birini gördüm. tüylerim ürperdi. bir sürü hayalleri vardı belki de. yarım kalmış bir hayat.bir de mezar taşını önünde gülen resmi vardı ölen kişinin. çok garip hissettim.
(bkz: hüzünlendiren durumlar)
1
onla yer değiştirmek isterdim, hem ben kurtulurdum bu lanet dünyadan hem de o hayallerini gerçekleştirme yolunda ilerlemeye devam ederdi - kıpçak bey 27.07.2018 12:47:30 |#3723797
2
hayır ya. istemezdin. bizim en temel içgüdümüz hayatta kalmak. olabildiğince uzun. yoksa ölmek kolay. kuzenim de böyle düşünüyordu senin gibi. bir gün kendini astı. son anda kendini kurtarmaya çalışmış ipten. son anda yaşamak istemiş. öyle gözüksek bile ölmek istemiyoruz hiçbirimiz. - helgendeejderhagordum 27.07.2018 22:49:26 |#3723864
0
iyi dedin güzel dedin de, emin ol benim yaşama enerjim bitti artık. azrail gelse “nerdeydin iki gözüm” der kırmızı halı sererim. - kıpçak bey 27.07.2018 23:09:03 |#3723872
1
+
-entiri.verilen_downvote
bazen lütuftur.
4
+
-entiri.verilen_downvote
ölen kişinin bir evlat, bir kardeş olduğunu düşünürsek kalanlara bıraktığı acının tarifi pek mümkün olmuyor, boğazında bir düğüm olarak kalıyor sevdiklerinin.
-1
+
-entiri.verilen_downvote
2 seneye kalmaz bu idealime kavuşurum
1
+
-entiri.verilen_downvote
Genç yaşta ölüm haberleri okuduğum zaman hep daha fazla üzülürüm ve o kişinin yaşayacak çok şeyi olduğunu düşünürüm. bir de bu şarkı sanki tam bu erken ölümler için yazılmış, beni her dinleyişimde oldukça duygulandırıyor.
teoman, Çoban yıldızı
21
+
-entiri.verilen_downvote
kitap okuyorum bi gün ve ' ölüme alıştırmalı insan kendini,kaçarak yaşamamalı' cümlenin altını çizdim,kitabımı kapattım ve okula gittim.2 dakika sonra telefonum çaldı daha baharında olan iki genç arkadaşım ölmüş.
o cümlenin altını çizerken 'evet doğru insan alışmalı' demiştim. ne yazık ki yazılanı uygulamak,bilineni hayatına işlemek, her zaman doğruyu bilmek bazen hiçbir boka yaramıyor.
çünkü ben ne o gün ne de ölümlerinin 3.ayında alışmış değilim ölüme.
üzgünüm montaigne.
4
+
-entiri.verilen_downvote
bugün bir kez daha yaşadık bu acıyı. duyduğumdan beri kendime gelemiyorum. annenin, babanın, kardeşlerinin yaşadığı acıyı düşündükçe işin içinden çıkamıyorum. tamam her ölüm erken ama 19 çok erken değil mi? daha çocukluktan yeni çıkmış, gençliğe yeni adım atmışken. ah be çocuk kim bilir ne hayallerin ne planların vardı da yarım kaldı, ikiz kardeşin yarım kaldı. çok büyük acı bıraktın ardından ailene. allahım sabır versin, böyle acıyı kimseye vermesin.
en büyük korkum ve kulakta yankılanan theoden'in "babalar oğullarını gömmemeli" sözü
0
+
-entiri.verilen_downvote
saat 7 den beri trigonometri çözüyorum ve hiç uyumadan okula gideceğim. genç yaşta ölüm nedeni olabilir bence tabi
9
+
-entiri.verilen_downvote
arkadaşım vefat etmişti ulan canlı canlı gördüğün,konuştuğun insan özellikle erken yaşta olur da nasıl ölürdü yirmisinde bile değildi hiçbir şeyi yoktu ki apar topar olmuştu her şey,ölümü sadece yaşlıların başına gelir sanırdım o zaman durdum hayatı sorgulamaya başladım
6
+
-entiri.verilen_downvote
ölümü hatırlatır. ölümün yaşı olmadığını.
dört yıl önce manevi ablamı kaybettim. çok vahşi bir cinayetle. 27 yaşında gencecik bir kadındı. iki yıl oldu mahkemesi sonuçlanalı. iğrenç yaratığa müebbet haberini alır almaz nasıl da içimizdeki o ağırlık çözülmüştü de oturup ağlamıştık.
sonbaharda ben de 27 yaşıma gireceğim. çok garip geliyor. mezarına ilk gittiğimde hiç anlam verememiştim. ölüm bu toprak yığını mı diye sorgulamıştım. zeytin yapraklarıyla süslemişlerdi mezarını. öyle tazeydi ki, toprağın sıcaklığını hala hissediyorum. dalların arasında bir kutu kola buldum, açılmamış. baktım, baktım. bize her geldiğinde çok seviyor diye hep kola almaya giderdim. orada anladım sanırım, orada başladım ağlamaya.
sonra konuştular. bıçağı zor çıkarmışlarmış boğazından, bütün kanı akmışmış, boğazı kesilirken yaşıyormuş, ne kadar sürmüş can vermesi?, bir saatten fazla, bilmiyoruz, babası otopsi raporunu kimselere göstermiyor, halıyı kaç ton suyla yıkamışlar da çıkmamışmış kanlar.
niye yıkamışlarmış halıyı demiştim, hiç kan lekesi çıkar mı? hele ki masum bir kansa akan.
mekanın cennet olsun. kahkahan hala kulağımda yankılanıyor, öyle güzel gülerdin.
Başlığı görünce 18 yaşında ölen kuzenim geldi aklıma. O kadar iyi o kadar güçlü bir delikanlıydı ki, bütün herşeyle tek başına o yaşında başa çıkabiliyordu. Özledim.
2
+
-entiri.verilen_downvote
2 yok önce kuzenimi kaybettim. 29 yaşında 2 çocuk annesi...küçük olan daha 3 aylıktı... o kadar iyi bir kadındı ki, vefatında tüm hastane arkasından ağladı. İnsanın içi hiç soğumuyor, numarasını dahi silinemiyor...